Let Us Go You and I/ Haydi Gidelim Sen ve Ben
T. S. Elliott
bu şiiri yüzyılın başında yazdığında kendince modern dünyanın insanı nasıl
yalnızlaştırıp, karar verme gücünden bile aciz bir şeye dönüştürdüğünü anlatmak
istemişti.
Bugünse post-kapitalizm sonrası sanal diktatörlükler çağında bizler
elimizdeki minnacık teknolojik aletlerimizle, kullandığımız arasıra bir şeyler
zırvaladığımız sınırlandırılmış aplikasyonlarla hiç olmadığımız kadar
yalnızız...
Öyleyse. Hadi Gidelim Sen ve Ben.
Haydi gidelim
sen ve ben o zaman,
Akşam gökyüzüne karşı yayıldığında
Bir masa üzerinde eterle uyutulmuş hasta gibi;
Gidelim, bazı yarı-terkedilmiş caddelerden,
Mırıldanan tenha köşelerinden
Bir-gecelik ucuz otellerde geçen rahatsız gecelerin
Ve istiridye-kabuklu odun talaşlı
lokantaların:
Sinsi bir niyetin
Bıktırıcı tartışması gibi peşinden giden
caddelerden
Seni karşı konulamayan bir soruya götüren…
Ah sorma bana , ‘Nedir O?’
Haydi gidelim ve ziyaretimizi
gerçekleştirelim...
..............
Let us go then, you and I,
When the evening is spread out against the sky
Like a patient etherized upon a table;
Let us go, through certain half-deserted streets,
The muttering retreats
Of restless nights in one-night cheap hotels
And sawdust restaurants with oyster-shells:
Streets that follow like a tedious argument
Of insidious intent
To lead you to an overwhelming question ...
Oh, do not ask, “What is it?”
Let us go and make our visit.
T. S. Eliot: The Love Song of J. Alfred Prufrock (1919
Comments
Post a Comment