Sevim Hanım'ın Üzüm Şırası ‘Bak sana bir hikaye anlatacağım ama iyi dinle. Hikayenin sonunda şaşıp kalacaksın, bugüne kadar bende bir açıklamasını bulamadım, Allah’ın işlerinden biri işte!’ dedi ansızın. Akşam yemeğini yemiş, o sobanın arkasındaki tek kişilik kahverengi koltuğuna yerleşmiş, bense çayı demleyip getirmiş sobanın üstüne koymuş, tek kişilik koltuğun yanındaki, onun aynı zamanda yatak olarak kullandığı divanda yerimi almıştım. Aralık ayının karanlığı ve soğuk rüzgarı da dışarıyı teslim almıştı. Ege’nin zamana göre çok yavaş değişen köylerinden birindeydim. Aynı çocukluğumdaki gibi bahar, yaz ve sonbahardaki hareketliliği kendini kışın dingin soğuk ölü karanlığına bırakmış, köy ahalisi bu mevsime uyarak kendilerini ocaklarını tüttürmeye vermişler ve evlerinin kapılarını kış için kapatmışlardı. Bu mevsim Sevim Hanım’ın sevdiği mevsimlerden hiç d